Dünya’da ve Türkiye’de Çocuk İşçi
18. yüzyıldan günümüze değişmeyen bir şey var ki oda bu tablodaki sonuç..
”Dünyadaki Çocuk İşçiler 2015 Raporu” (ILO) düşük gelirli ülkelerde çocukların yaklaşık %30’unun 15 yaşında çalışmaya başladığını ve 5 ila 14 yaş grubu arasında dünya genelinde 120 milyon çocuk işçi bulunduğunu gösteriyor.
ILO’nun 2016 yılı verilerine göre ise yaşları 5 ile 17 arasında olan yaklaşık 152 milyon çocuk işçi bugün de ağırlıklı olarak tarım sektöründe( %70,9), her beş çocuktan hemen hemen biri hizmet sektöründe(%17,1) ve %11,9’u da sanayide çalıştırılıyor.
Çocuk işçi olarak çalışan 5-11 yaş çocukların %28’i ve 12-14 yaş arası çocukların %35’i okula gitmiyor.
Dünyada çalıştırılan çocukların 64 milyonu kız ve 88 milyonu erkek çocuğu. 5-17 yaş grubundan çalıştırılan çocuk sayısının en yüksek olduğu bölge 72,1 milyon ile Afrika. Afrika’yı Asya ve Pasifik (62 milyon), Amerika kıtası (10,7 milyon), Avrupa ve Orta Asya (5,5 milyon) ve Arap Devletleri (1,2 milyon) izliyor.
2016 yılındaki raporda 152 milyon olan işçi sayısı peki sizce düştü mü? Hayır!
Çocuk işçilerin sayısı 20 yıldır ilk kez artarak 160 milyona yükseldi. ILO ve UNICEF, covid-19 salgını nedeniyle 9 milyon çocuğun daha risk altında olduğu konusunda uyarıyor. Toplam rakamın yarısından fazlasını 5-11 yaş arasındaki çocuklar oluşturuyor. Sağlıklarına, güvenliklerine ve ahlaklarına zarar verebilecek tehlikeli işlerde çalışan 5-17 yaşa arasındaki çocuk sayısı 2016 yılından bu yana 6,5 milyon artarak 79 milyona yükseldi.
Sahraaltı Afrika’da nüfus artışı, tekrarlayan krizler, aşırı yoksulluk ve yetersiz sosyal koruma önlemleri, son dört yılda 16,6 milyon çocuğun daha çocuk işçi olarak çalıştırılmasına neden oldu.
Rapor, salgının bir sonucu olarak tüm dünyada 9 milyon çocuğun, 2022 yılının sonuna kadar çocuk işçiliğine itilme riskiyle karşı karşıya olduğu konusunda uyarıyor. Bir simülasyon modeli, çocukların kritik sosyal koruma kapsamına alınmadıkları takdirde bu sayının 46 milyona kadar çıkabileceğini gösteriyor.
COVID-19’un neden olduğu ekonomik şoklar ve okulların kapanması, halihazırda çocuk işçi olarak çalıştırılan çocukların daha uzun saatler boyunca veya daha kötü koşullarda çalıştırılabilecekleri anlamına geliyor. Öte yandan çok daha fazla çocuk, savunmasız durumdaki ailelerin iş ve gelir kayıpları nedeniyle çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerine maruz kalabilir.
Peki Türkiye’de durum nasıl ?
Çocuk işçiliğinin en kötü biçimi olarak kabul edilen dünyada 15 alan var. Ancak Türkiye’de en kötü üç alanın olduğu kabul ediliyor. Bunlar; mevsimlik tarım, küçük ve orta boy sanayi işletmeleri ve sokakta çalıştırılan çocuklar. TÜİK tarafından 2019 yılının IV. çeyreğinde (Ekim-Kasım-Aralık) Hane halkı İşgücü Araştırması ile birlikte 5-17 yaş grubundaki çocuklara uygulanan “Çocuk İşgücü Araştırması” sonuçlarına göre Türkiye’de bir ekonomik faaliyette çalışan 5-17 yaş grubundaki çocuk işçi sayısı 720 bin kişi olup çalışan çocuklar arasında 5 yaşında çocuk bulunmamaktadır. Cinsiyete göre incelendiğinde, çalışan çocukların %70,6’sını erkek çocukların, %29,4’ünü ise kız çocukların oluşturduğu görülmektedir. Çalışan çocukların sadece %65,7’si bir eğitime devam ediyor.
Çalışan çocukların %30,8’i tarım, %23,7’si sanayi %45,5’i ise hizmet sektöründe yer almaktadır.
Biz tüketiciler olarak dünyada çocuk işçiliğin ve daha bir çok kötü koşullarda çalıştırılan ve bunu şirket politikası haline getirmiş olan firmalardan talebi durdurarak başlayabiliriz. Çalışanlara ”insana yakışır” çalışma ortamı sunmayı şirket politikası haline getirmiş, ve bunu denetimlerle ispatlamış firmalara talebi çoğaltarak bu gidişata dur diyebiliriz. Aldığımız ürünün etiketini daha çok incelemeliyiz. O etiketlerde aramamız gerekenlerden biri Smeta-Sedex‘tir.
• Çalışanların özgürce seçimi
• Güvenli ve hijyenik çalışma ortamı
• İşçi sağlığı ve iş güvenliği
• Çocuk işçi
• Asgari ücret, maaş dağılımı
• Çalışma saatleri
• Ayrımcılık
• İstihdam sürekliliği
• İnsanca olmayan muamele, mobbing
• Birliklere katılım özgürlüğü
• Çevre güvenliği yasal şartları,
• Sürdürülebilir çevre için risk analizi,
• Risk analizi sonucu alınan önlemler,
• Atık Yönetimi
• Rüşvet ve yolsuzlukla mücadele
• İş Ahlakı, gizlilik
Bu denetimlerden geçmek çalışanlara ve çevreye yararı olduğu gibi firmaya da uluslararası bir pazarda rekabet halinde olmasına katkı sağlar. Tedarikçinin, her müşteri için farklı bir denetim gerçekleştirmek yerine, bir denetim ile birden çok müşteriye ulaşmayı sağlar. Sedex dünyadaki en yaygın kullanılan etik denetim formatlarından biridir.